Uzay boşluğunun sıcaklığından bahsedilmesi aslında çok doğru olmayacaktır, çünkü uzay boşluğunda hiçbir element olmadığından ısınacak ya da soğuyacak bir şey de olmayacağı için herhangi bir sıcaklık değeri ölçülemez.
Daha çok uzaydaki bir noktada yer alan bir “cisimde oluşacak sıcaklıktan” bahsedilmesi daha doğrudur.
Uzaydaki bir cisim,
- ısı kaynağından (Güneşten veya ısı yayan diğer bir gezegenden) uzaklığına,
- gelen ışığı ve ısıyı yansıtma ya da emme oranına,
- malzemenin cinsine,
- ısı alma yüzeyinin büyüklüğüne,
- Işıma yoluyla ısı kaybettiği ışık almayan diğer yüzeyinin genişliğine,
göre tutabileceği ortalama ısıyla bir sıcaklığa kavuşacaktır denilebilir.
Tabii bunun yanında;
- Cismin bir iç ısıya sahip olup olmaması,
- Çok kuvvetli değişken manyetik alanlara maruz kalıp kalmaması da diğer etkenlerdir.
Isı alan yüzey güneşe yakınlığına göre belirli bir oranda ısınırken, karanlık yani ışık almayan yüzeylerden ışıma yoluyla cisim ısı kaybedecek ve ortalama bir sıcaklık oluşacaktır. Benzeri durum bütün gezegenler ve Dünya için de geçerlidir. (Uzay boşluğunda yalnızca ışıma yoluyla ısı kaybedilir).
Atmosferi olmayan gezegenlerde oluşan gece ve gündüz büyük yüzey sıcaklık farkları ile Güneşten uzaklaştıkça her gezegenin ortalama sıcaklığının diğerine göre düşmesi bunu doğrulamaktadır.
Atmosferin de yardımıyla güneşten gelen ışığın ısıya dönüşmesiyle Dünya ısınır ama güneş almayan yüzeyinden sınırlı ölçüde ısı kaybeder. Çünkü atmosferdeki karbondioksit ve metan gazları Dünya’dan ışıyan sıcaklığın bir kısmını geri yansıtır. Dünyanın kütlesi, iç sıcaklığı, okyanuslar, atmosfer ve atmosferdeki su (buharı) ortalama sıcaklığı belirlerler.
Eğer uzayda durum böyle olmasaydı insanoğlu uzayın milyonlarca kilometre derinliklerine araçlar gönderemez ve güneş sistemini bu kadar detaylı incelemesi mümkün olamazdı. Uzay programlarında en önemli konulardan birisi, uzaya gönderilen aracın sıcaklığının belirli bir seviyede tutulmaya çalışılmasıdır. Aksi halde aşırı sıcak veya soğuk nedeniyle cihazlar çalışmaz hale geleceklerdir.
Dünya’nın yörüngesinde bulunan Uluslararası Uzay İstasyonu’nda yapılan ölçümlerde, Güneş ışığına direkt ve devamlı maruz kalan çıplak bir metal parçasındaki sıcaklığın 260 derece Celcius’a yükseldiği ölçülmüştür. Aynı istasyonda gölgede sürekli kalan cisimlerin yüzey sıcaklığının ise -100 derece Celcius’a kadar indiği rapor edilmiştir.
Ama Evren’de her şeyden uzak, hiçbir ışığın ulaşamadığı bir noktaya bir cisim yerleştirebilmiş olsaydık bu noktada olabilecek en düşük sıcaklık 2,7 Kelvin yani -270,45 derece Celsius olacaktır. Yani mutlak sıcaklık değeri olan -273,15 derece Celcius’dan sadece 2,7 derece Celcius kadar daha sıcak!